İçerisinde ; Pro A (Beta Karoten), A (Retinol), B2 (Riboflavin), B5 (Pantotenik asit), B6 (Piridoksin), B7 (Biotin /H vitamini), B9 (Folat / folik asit), B 10 (PABA), B 11 (folik asit alt grubu), B12 (Kobalamin), C (Askorbik asit) E (Tokoferol), K1 (Filokinon), K2 (Menakinon), P (Flavonoid grubu) vitamini, Omega 3 ve Omega 6, magnezyum, kalsiyum, demir, tein, teobromin, kuversetin, kükürt, manganez, glikoz, iyot, fosfor, sodyum, potasyum, birçok nükleik asit türü, birçok amino asit türü, diğer mineral ve bileşikler bulunan Dünya’nın en besleyici bitkisinden biridir.

Bedenin günlük vitamin, mineral, bileşik, enzim ihtiyacının bir bölümünü karşılayabildiği gibi çok sağlıklı bitkisel protein içerir.

Üzerine kitap yazılacak nitelikte çok özelliğe sahiptir; Bedeni baştan aşağı temizler, onarır ve yeniler!

İçerik olarak anne sütüne eş değerde Dünya’daki 2 nci rahatlıkla yenilebilir bitki olarak kabul edilir.

Düzenli ve uygun ölçüde tüketildiğinde tek başına bile kanser oluşumunu önleyebilecek içeriğe sahiptir.

Dünya’nın genelinde yaygın şekilde değişik türde üretimi yapılır.

İçerisinde Kuversetin oranı oldukça yüksektir. Kuversetin ; başta tüm beden bağışıklığının güçlendirilmesi, hücre hasarının önlenmesi, azaltılması ve iyileştirilmesi, kandaki enerjinin hücre içinde sağlıklı bir şekilde işlenmesi olmak üzere birçok özelliği bulunan bir bileşiktir. Yeşil soğanın içerisinde Kuvetsetinin etkisini artıracak, diğer birçok bitkiden daha çok türde nükleik asit vardır. Kuversetini araştırmanızı tavsiye ediyorum.

İçeriğinden de anlaşılacağı üzere ;

Sağlıklı demir yapımı, kan ve hücrelerin temizliği, onarılması, iyileştirilmesi, tiroit enzimlerinin sağlıklı salgılanması, duyu organlarının sağlıklı algılaması, bilişsel yeteneğin artırılması, metabolizmanın sakinliğini sürdürmesi, sakinlik, neşe, mutluluk hormonlarının düzenli ve sağlıklı çalıştırılması gibi kısacası hücre ve beden sağlığında çok önemli besinlerden biridir taze yeşil soğan!

Kuru soğan yukarıda belirtilen birçok etkiye sahip değildir! Çünkü ; retinol, betakaroten gibi birçok aktif bileşen soğanın yeşil yapraklarında vitamin ve mineral dağılımını daha yüksek ölçüde tutar ve bitkinin güneşten gelen elektro manyetik dalgaların sentezlenmesinde rol oynar.

Bitkinin tohumu, çekirdeği, yumrusu  demek bitkinin en faydalı kısmı demek değildir! Tohum, çekirdek ve yumrularda bulunan molekül, enzim ve bileşikler Güneş’ten gelen elektro manyetik dalgalardan elde ettikleri mikro partikül vitaminleri bitkinin gövde, sap, çiçek ve meyve kısımlarında aktifleştirirler. Çoğunlukla bitkinin yaprak, çiçek ve meyveli kısmı daha vitaminlidir! Bunun yanı sıra bitki topraktan da yine bu vitaminlerin dayanıklılığını artıracak, vitamini koruyacak mineral ve bileşen gruplarını alır. Bitki Güneş’ten gelen mikro partikül enzim ve vitaminler olmaksızın kendisi için yaşamsal nitelikte yeterli vitamin, protein ve karbonhidratı üretemez. Fotosentezin bir bölümünü bu bilgi alışverişi oluşturur. Fotosentez çok daha karmaşık bir işlevselliğe sahiptir.

Bu nedenle bedeninizin sağlığı için özellikle taze ve yeşil yapraklı soğan yemeye özen gösterin. Yemek ve salatada kullanın.

Sağlıklı bir beden için sabah kahvaltısı da dâhil günde 3 öğünle birlikte yenilmesi çok sağlıklıdır. Birlikte aldığınız besinin sindirilmesi, bağırsakta işlenmesi, sağlıklı bir şekilde bedenden atılmasını sağlar.  

Soğana alerjiniz olabilir. Aslında soğan alerjiyi de tedavi eden bir özelliğe sahiptir. Sizin alerjiniz soğanın üzerindeki topraktan gelen partiküllere ya da kimyasallara karşı olabilir.

Alerjiniz varsa ; soğanın yıkama suyunun içine biraz limon suyu sıkıp, yaklaşık 5 dk. bekletebilir,  yeşil soğanı çok az süre sote şeklinde pişirebilir, yanında maydanoz, dereotu, rezene, ebegümeci, …. gibi bitkiler yiyebilirsiniz.

Taze yeşil soğan anne sütünün oranını ve kalitesini artırır.

Yatıştırıcı ve ağrı azaltıcı özelliğinden ötürü Anadolu’da bebeğin diş çıkartma aşamasında damağına sıkça sürülerek kullanılması yaygındır.

Hipergliseminiz varsa  şeker ihtiyacınızı ; az ölçüde üzüm / üzümsü meyveler + yeşil soğan yiyerek rahatlıkla karşılayabilirsiniz.

Deride sivilce ya da iltihaplı bölge varsa ; birkaç adet yeşil soğanın beyaz kısmını tahta ya da cam kâseye doğrayıp, döveçle döverek ezin, yavaşça suyunu çıkarın. Bir parça pamuğu bu suya batırıp yüzünüze ya da iltihaplı bölgenin üzerine yavaş yavaş sürerek uygulayın. Bu uygulamayı akşam yapabilirsiniz. Soğanın suyunu yaklaşık 1 saat sonra yıkayın. Üzerine evde yapabileceğiniz papatya kreminden birazcık sürün.

Papatya Solüsyonu ; taze ya da kuru 20 tane küçük papatyayı (büyük papatya olursa 10 tane) küçük bir kavanozun içine koyun. Üzerine 1 çay bardağı ılık demli çay dökün. (Sallama ya da poşet çay kullanılmaz!) Karanlık bir ortamda ya da mutfak dolabında 12 saate yakın saklayın. Sonra süzün ve içine 1 çorba kaşığı susam yağı ekleyin. Bunu taze yeşil soğan uyguladıktan sonra cildinize sürebilirsiniz. Bu ürünü teninizi gençleştirmek ve güzelleştirmek için günde 2-3 kez kullanabilirsiniz. Buzdolabında saklamanız uygun olur.

Solüsyonu gerçek papatya yağı bulabilirseniz ; 1 çorba kaşığı papatya yağı + 1 çorba kaşığı susam yağı şeklinde yapabilirsiniz.

Soğan Kürü

Yetişkin bir kişi için ; 6-7 adet ince dal yeşil soğan kıyılıp, borcam ya da toprak tencereye konur. Üzerine 2-3 kaşık sıcak su katılarak az ısıda yaklaşık 5-6 dk. demleme şeklinde pişirilir. Sonra içine biraz sıvıyağ eklenir, 1 - 2 yumurta kırılır, ocağın altı biraz açılarak pişirilir. Üzerine biraz tuz, karabiber, kırmızı biber, kekik (alerjiniz varsa ya da soğan midenizi rahatsız ediyorsa dereotu, rezene, ebegümeci ya da maydanozdan birini ekleyebilirsiniz) tercihe göre eklenir ve yenir.

Hayvansal ürün yemiyorsanız yumurta yerine çok az domates ya da biber koyabilirsiniz.

Bu kürü günde 1 kez olmak üzere düzenli olarak yaklaşık 3 hafta boyunca yaptığınızda ; teninizin daha sağlıklı olduğunu, kas ve kemik yapınızın güçlendiğini, kemik erimeniz varsa ağrınızın azaldığını ve iyileşmeye başladığınızı, bedeninizde kronikleşmemiş enfeksiyona bağlı bir rahatsızlık varsa iyileşmeye başladığını, soğuk algınlığı ve grip rahatsızlığınızın çabucak iyileştiğini, stresinizin azaldığını, uykunuzun kalitesinin arttığını, kronik ağrınız varsa şiddetinin azaldığını, kadın ve erkek üreme organlarının sağlığı üzerindeki etkisini fark edebilirsiniz.  Kronik rahatsızlığınız varsa bu kürü 4-5 ay boyunca, kür aralarında 1'er hafta ara vererek uygulamanızı, sayfadaki diğer besin önerileriyle birlikte değerlendirmeniz yarar sağlayacaktır. Yanında ekmek yerine mercimek türünden birini ya da başka bakliyatı tercih etmeniz çok iyi olur.

Bu kürü özellikle akşam yemeğinde uygulamanızı öneriyorum. Soğan sakinleştirici ve uyku verici özelliğe sahiptir. Soğanı yedikten sonra uykunuz gelebilir. Araç kullanmayacaksanız ve evdeyseniz sabah kahvaltıda ya da öğlen de yiyebilirsiniz.

Kür çocuklar için uygulanacaksa 2-3 adet ince dal yeşil soğanın beyaz kısmı, bebekler içinse 1 adet soğanın beyaz kısmı yeterlidir.

Kas ve kemik rahatsızlığı olan bebeklerde uygulanacaksa ; bebek yemek yiyebiliyorsa 2 adet yeşil soğanın özellikle beyaz kısmı ince ince kıyılıp, yarım yumurta ile pişirilip yedirilebilir. Bebek yemek yiyemiyorsa beyaz kısım ince kıyılır, bir çay bardağı su eklenir, yaklaşık 5-6 dk. kısık ateşte pişirilir. Soğuduktan sonra süzülerek sütünün içine eklenir. Süt soğanın etkisini biraz azalttığından günde 2 kez hasta bebeklere yedirilmesi ya da içirilmesi rahatsızlığın iyileştirilmesinde çok etkilidir.

Ailenizin ve çocuklarınızın sevebileceği çok vitaminli yeşil soğanlı kır akıtması (Çızlama) tarifi :

1 su bardağı yeşil mercimeği öğütücüye koyun, içine 1 çay kaşığı kadar kaya tuzu, yarım çay kaşığı kekik ve yarım çay kaşığı kadar kırmızı pul biber ekleyin, iyice çekin. 4-5 adet taze soğanı kıyın. 1 adet küçük kapya biberini de ince ince doğrayın. Bir cam kapta karıştırın. Üzerine yumurta yiyorsanız 3 adet yumurta kırın, yemiyorsanız maya ile (youtube’dan yumurtasız akıtma / çızlama tarifine uygun yapın) yapılan tarifi kullanın. Tahta kaşık ile kaşık kaşık kızgın bol yağda iki tarafını kızartın ya da çızlama şeklinde tavada pişirin. İsteyen içine az dereotu ya da maydanoz ekleyebilir. İsteyen yeşil soğan, ebegümeci ya da yöresinde yetişen, sevdiği otu kullanabilir.

Açıklama :  Ürünleri yaparken daima tahta, porselen ya da plastik kaşık kullanılmasını öneriyoruz.

Soğana ve diğer yeşil yapraklı bitkilere elinizden geldiğince metal değdirmeyin ki ; içeriğindeki vitamin ve mineral değeri azalmasın!