İçerisinde ;  Pro A (Beta Karoten), A (Retinol), B1 (Tiamin), B2 (Riboflavin), B3 (Niasin), B4 (Kolin), B5 (Pantotenik asit), B6 (Piridoksin), B7 (Biotin /H vitamini), B9 (Folat / folik asit), B 10 (PABA), B 11 (folik asit alt grubu), B 12 (Kobalamin),  C (Askorbit asit),  E (Tokoferol),  K1 (Filokinon), K2 (Menakinon) P (Flavonoid grubu) vitamini, glikoz, früktoz, Omega 3 ve Omega 6, magnezyum, kalsiyum, demir, resveratrol, selenyum, manganez, çinko, potasyum, sodyum, kükürt, iyot, bor, fosfor, krom, birçok nükleik asit türü, birçok amino asit türü, diğer mineral, bileşik ve enzim bulunan Dünya’nın en besleyici hayvansal ürünüdür.

Tüm beden sağlığı üzerinde etkisi çok fazladır. Özellikle kalp ve beyin  tüm sinir ve Glia hücresinin sağlıklı çalışmasında üzümden sonra gelen ikinci çok yararlı besindir.

Ancak bal bitkisel beslenmeden farklı olarak iyi dozlanmalıdır. Bal gerçek ise, 60-80 kg arasındaki yetişkin bir kişinin yiyeceği en yüksek oran günde 2 çorba kaşığı olmalıdır! Bal yerken üreticisine ya da yetkin kişilere danışmak daima en iyisidir. Bazı gerçek bal çeşidi yalnızca 1 tatlı kaşığı kadar yenilebilir, Gerisini metabolizma atar. Bazen de zarar verebilir.

Fazla yenen balı Glia hücresi işlemek zorunda kalır.  Üzüm ve üzümsü meyvelerden alınan glikoz, fruktoz, kestoz, melezits, … gibi şeker türlerini kalp ve beyinde bulunan Glia hücreleri işleyip yakıt yani enerjiye çevirirken çok zorlanmazlar çünkü bileşik olarak çabuk çözülürler. Baldan alınan bu şeker türleri hayvansal enzimlerle birlikte sentezlendiğinden insan bedeninde çözülürlükleri biraz daha güçleşir ve insan bedeni bunun için ayrıca enerji tüketir.

Bal ; alerjen, yan etkisi olan ya da zehirli olan bir takım bitkinin zehrinin azaltılması, akut durumlarda bedenin çabucak enerji alması açısından ve ilaç yapımında kullanmak için idealdir! Ancak ; bazı araştırmalarda kanserli hastalara önerilmediğini biliyoruz. Kanser rahatsızlığı olanlar iyi araştırmalı!

Bal ve polen alerjisi olan kişilere bal yerine salatalık +  üzüm + mercimek + yeşil soğan yemelerini tavsiye ediyorum. Bal + polen'in bedeninize katkısından daha fazlasını bu bitki grubu size sağlar.

Gebe kadının ; embriyonun gelişme aşamasından itibaren çocuğu emzirdiği dönem içerisinde fazla bal yemesinin kendi ve bebeği üzerinde bir takım yan etkisi olabilir.

Gebelik şekeri oluşmaması için anne adayının rafineri ürün + unlu ürün + rafineri şekerden uzak durması, gerçek bal yiyorsa günlük 1 tatlı kaşığını aşmaması tavsiye edilir.

Bal ; bebeklere 1,5 yaşından önce önerilmez! Bebekler ve küçük çocuklar için alerjen enzim ve bileşiklere sahiptir. Bu dönemde bebeğe yedirilen bal, ileride şeker (diyabet) rahatsızlığına yakalanma riskini artırabilir, çünkü bebek bünyesi enerjiyi çokça yakamaz ve dolayısıyla bedenden kolayca atılamaz. Biriken değişik şeker türü, yani monosakkaritler ile birleşen diğer bileşik ve enzimler bebeğin hücre zarının elastikiyetini azaltabilir ve ilerleyen yıllarda hücre dokusunun zarar görmesine yol açabilir.

Balı süt ve süt ürünleriyle birlikte yiyebilirsiniz ancak besin değeri biraz azalabilir. Bal yerken özellikle kahvaltıda siyah çay içiyorsanız, çay balın bedende işlenmesini kolaylaştırır.